29 Temmuz 2009 Çarşamba

..

ahlak değerlerine isyan edip ahlaksız ,
kültür söylemlerine kulak tıkayıp kültürsüz,
namus kalıplarına sığmayıp namussuz,
sabır örneklerinden sıkılıp sabırsız,
kişilik gösterilerine küfür edip kişiliksiz,
hayır isteklerine tahammül edemeyip hayırsız,
ses dalgasına kulak tıkayıp sessiz,
heyecan arayışlarından yorgun düşüp heyecansız,
vicdan dilencilerine gülüp vicdansız,
ilgi arsızlarından yorulup ilgisiz,
sevgi beklentilerinden tiksinip sevgisiz,
para sahiplerinden kaçıp parasız,
saygı öğretenlerden sebep saygısız,
... olduğum şu günlerde yaptığım hiçbir şey bana zevk vermiyor.

14 Temmuz 2009 Salı

seyir..

çabalayacak gücümün olduğu zamanlardı;
meryem ölmemiş,ahmet mezar seçme zahmetine kalkışmamıştı.

adam, daha da güçlendiğinden bahsederek,
bana mutluluk sebeplerini sıralıyordu.

benim için gülümsemek o zamanlarda daha kolaydı,
anlatılan her şeye gülümsemek üstlendiğim bir görevdi neredeyse.

kafamdan neler neler geçiyordu halbuki: mutsuzluklar,iğrençlikler,ihanetler,ölümler,unutulmuşluklar,yalnızlıklar..

anlatamıyordum,
anlatamazdım da, çünkü adam güçlü olmak zorundaydı, bense hep gülümsemek.

ağrılarından bahsediyordu,
duymak istemiyordum.
çevremde okadar çok acı çeken vardı ki bir yenisinin eklenmesine tahammül edemiyordum.

başarısızlıklarından dert yanıyordu,
kendi başarısızlıklarım bana yetmiyormuş gibi ona güçlü olmasını tembihliyordum,
ve sürekli gülümsüyordum.

(Lütfen bu yazı için yorum yapmayın.)

03/06/2009 ..

o gün sahnede birden fazla kralla tek bir soytarı vardı.
Krallar kahkahaya, soytarıysa sessizliğe muhtaçtı.
Bir tanesi emretti soytarıya : "hadi güldür bakalım!"
öbürleri alkışlarıyla,tezahuratlarıyla eşlik ettiler emre : "ha-di,ha-di,ha-di!"
sessizliğe muhtaç soytarı sağa sola kaçışmaya başladı.
krallar bu duruma önce güldüler,sonra sıkıldılar.
birkaçı sahneyi terk ederken, kalanlar soytarıyı cezalandırma kararı aldılar.