30 Haziran 2007 Cumartesi

abla,bende sallanabilir miyim?.


küçücük bi parkta,küçücük bi salıncakta sallandığım için;küçücük çocuklar tarafından düşman ilan edildim.kısacık boyum var halbuki,dışardan bakıldığında küçücük olduğumun farkedilmesi çokta zor değil aslında..
ama onlar anlıyorlar:ip atlarken,kaydıraktan kayarken..
onlardan biri olmayı çok isterdim:
yağlı ellerimle saçımı kaşıyarak bitlenmeyi,kaydıraktan kayarken kafamı yarmayı,salıncakta sallanırken ayağımla toz çıkarmayı;
ölümü,ayrılığı,gaddarlığı anlayamamayı;
adımı soranlarla samimi olmayı;
oyun oynarken yanlışlıkla açılan kıçımın artniyetsizce örtülebilmesini;
handeyle aynı ekoseli elbiseyi giyebilmeyi,ayşegül öğretmenle karşılıklı oryantel oynamayı isterdim..

kafamı her kaldırdığımda,anlamak istemediğim her ölümü,anlıyormuş gibi yapmaktan bıktım.yapılan her saçmalığa haklı anlamlar yüklemektende..

burası serin,üzerime hırka almayı ihmal etmişim.üşüyorum;üzerimi giyinmem için baskı yapanların olmamasına seviniyorum..
aslında;bırakın akarsa burnum silmeyin,pis tuvalet kapısına dokunursam kızmayın,yerde oturursam eğer ellemeyin kirlensin üzerim..

her şeyin bi kuralı,bi formülü,bi yolu yordamı olmasından bıktım..

parkın ortasında,iktisat notlarımın arasına sıkıştırdım bi şeyler.sahi sekiz tane bütünlemem vardı,çalışmam lazım değil mi?.
ama ben sevmediğim bi bölümde,boşuna çalışmaya çalışmaktan da bıktım.ne kadar bıkılgan bi insanım değil mi yahu..(bıkılgan,sıkılgan gibi bi anlamda sanırım benim için..)
bol bol bütünlemeye kalıp,sonra hepsinden kıvrana kıvrana geçmek istiyorum..


telefonun çekmediği bi alanda mesaj gönderin;parkta koşuşturan çocukları seyredin;babanızla
-mideniz ağrısa bile-şerefine rakı için;ölen her sevdiğiniz için "hadi ya" demeyi öğrenin;anlamsız bakışlara aldırmadan bi kayanın üzerine yalnız başınıza oturup şarjının bittiğini haber veren telefonunuzla,öten şarj ikazına rağmen müzik dinleyin;açılan kıçınıza aldırmayın-art niyetli bakışları siktir edin-;eğer küçücük bi parkta,küçücük bi salıncakta sallanıyorsanız ve eğer küçücük çocuklar sizi düşman ilan etmişlerse,gözlerinin içine bakın ve sallanıp isteyip istemediklerini sorun..

kısaca,ne kirlenen üzerinize aldırın ne de sizi yadırgayan bakışlara..

bi de yazılarımda ki,noktalama ve imla hatalarına takılmayın;edebiyatım hep zayıftı benim..

ve bi de;biterken radyoda böyle bişey çalıyodu "heyy garson sende iç;kapat kapıları kimse gelmesin.yeter öleceksek ölelim.." eğer bu şarkı size tanıdıksa ve kim tarafından söylendiğini biliyorsanız bana haber verin..

Hiç yorum yok: